07 Şub, 2025

YENİLİKÇİLİK

Veri hızı çekişmesi: sabit disk hızı ve kapasitesi arasında denge kurma.

İşletmeler, aralıksız veri artışına ayak uydururken hem ölçeklenebilirlik hem de performans taleplerini karşılayan depolamayı dağıtmalıdır. Her ikisinin de üstesinden gelebilecek çözümler olmadan kritik işlemler aksayabilir.

İçindekiler

İşletmeler ve veri merkezleri, durmaksızın artan veri miktarına ayak uydurmaya çalışırken kritik bir zorlukla karşı karşıya kalıyor: hem ölçeklenebilirlik hem de performans taleplerini karşılamak. Bu tür kuruluşların, sürekli artan depolama ihtiyaçlarını, yüksek iş hacmi ve düşük gecikme süresi gerektiren hizmet seviyesi anlaşmaları (SLA'lar) ile dengelemesi gerekiyor. Her ikisinin de üstesinden gelebilecek çözümler olmadığında, kritik işlemler aksar ve verimsizlikler BT altyapısına yayılarak maliyetleri artırır ve üretkenliği düşürür.

Bu zorluğun temelinde, genellikle "veri hızı çekişmesi" olarak tanımlanan bir dinamik vardır. Bu gerilim, her zamankinden daha fazla veri depolama ve bunlara hızlı ve güvenilir bir şekilde erişilebilmesini sağlama zorunluluğundan kaynaklanır. Küresel veri sistemlerinin omurgası olan sabit diskler, bu dengenin çözülmesinde önemli bir rol oynuyor. Kapasite ve hızın birbirini dışladığı, gitgide daha da kutuplaşan bir ortamda dengeyi korumaları gerekiyor.

Seagate’in baş mühendisi Josiah Wernow, bu zorluğu net bir dille anlatıyor: "Burada mesele sadece daha fazla veri depolama değil, aynı zamanda bu verileri doğru zamanda almak. Bu noktada kendimizi kapasite ve hız arasındaki dengede çalışırken buluyoruz." Seagate için bu, mühendisliğin sınırlarını zorlamak ve sabit disklerin yapabilecekleri konusundaki beklentileri yeniden tanımlamak anlamına geliyor.

Veri kapasitesi ve hızın etkileşimi.

Sabit diskler geleneksel olarak, güvenilir, uygun maliyetli ve devasa kapasiteye sahip depolama sistemlerinin dinamosu olarak görülür. Ne var ki, kapasite tek başına yeterli değildir. Bulut sağlayıcıları, işletme müşterileri ve yapay zeka uygulamaları, çok büyük miktarda veriyi depolamakla kalmayıp, bunları yıldırım hızlarında çağırabilen disklere ihtiyaç duyar. Bu performans olmadığında kritik işlemler aksar.

Bu ikilem özellikle bulut ortamlarında belirgin bir şekilde görülür. Sağlayıcıların ölçeklenebilirliği yüksek iş hacmi ve düşük gecikme süresi gerektiren hizmet seviyesi anlaşmalarıyla dengelemesi gerekir. Wernow'un da açıkladığı gibi, "Bir disk, erişim taleplerini karşılayamıyorsa kullanılamayan kapasite sorunu ortaya çıkar. Kapasite vardır, ancak istediğiniz ölçekte kullanılamaz." Bu kullanılamayan kapasite, BT altyapısına kademeli bir şekilde yayılarak maliyetleri artıran ve üretkenliği azaltan kritik bir verimsizliği temsil eder.

Hız ve kapasite yeniden tanımlanıyor.

Uzun süredir depolama alanındaki yeniliklerin ön saflarında yer alan Seagate'in kapasite-hız çekişmesine verdiği yanıt, mühendislik hassasiyetine dayanır. Son geliştirmelerimizden biri de çift aktüatör teknolojisidir. Bu sistem, geleneksel tek aktüatörlü disklerle karşılaştırıldığında iş hacmi kapasitesini ikiye katlayarak veri alma iş yükünü disk içinde iki bağımsız kola böler. Veri merkezleri gibi büyük ölçekli ortamlar için bu, performans hedeflerine ulaşmak ile yoğun talep altında yetersiz kalmak arasındaki farkı belirler.

Mekanik çözümlerin ötesinde, Seagate'in Isı Destekli Manyetik Kayıt (HAMR) teknolojisini içeren Mozaic platformu çok önemli bir role sahiptir. HAMR, kontrollü lazer ısıtma kullanarak verilerin çok daha dar izler üzerine yazılmasını sağlar ve alan yoğunluğunu eşsiz seviyelere çıkarır. Dar izler geleneksel olarak okuma/yazma hızları için zorluklar ortaya çıkarsa da, Seagate'in Mozaic platformu, zamanla kapasite arttıkça performans sağlamaya devam eder. Bu yüksek TPI (inç başına iz sayısı) ve BPI (inç başına bit) gerekliliği servo-mekanik alt sistem üzerinde ek bir baskı oluşturur, ancak Seagate bu durumu gelişmiş üç aşamalı süspansiyonlar ve uyarlanabilir servo geri bildirim teknolojileriyle hafifletir.

Bu teknolojilerin tamamlayıcısı olarak Seagate, dönüş hızı optimizasyonu uygular. Daha yüksek dönüş hızları, veri hızlarını artırabilse de, artan titreşim ve güç tüketimi gibi bazı olumsuz yönleri beraberinde getirir. Seagate, bu değişkenleri dengeleyen ve sabit disklerin günümüzde kullanılan yüksek dönüş hızlarında bile güvenilir kalmasını sağlayan çözümler geliştirmiştir.

Müşteriler için ve müşterilerle birlikte inovasyon.

Müşterileriyle yaptığı iş birlikleri, Seagate'in mühendislik atılımları için önemli bilgiler sunar. Bulut sağlayıcılarının ağır ve öngörülemeyen iş yüklerinden yapay zeka araştırma ortamlarının özelleştirilmiş ihtiyaçlarına kadar her veri merkezinin kendine özgü talepleri vardır. Bu zorlukları anlamak, gerçek dünya koşullarında performans gösteren çözümler geliştirmek için oldukça önemlidir.

Örneğin Seagate, iş yükü dalgalanmalarına göre işletme sabit disklerin okuma/ yazma parametrelerini dinamik olarak ayarlayan üretici yazılımı geliştirmek için bulut ve işletme müşterileriyle yakın iş birliği yapmıştır. Benzer şekilde, sektör standardı sabit disk form faktörleri içinde tabla başına daha yüksek kapasiteler geliştirmeye devam ederek Seagate, depolama sistemlerinin kapasitelerini en üst düzeye çıkarırken raf yoğunluklarını ve enerji verimliliklerini optimize eder.

Wernow, bu geri bildirim döngüsünün değerini şöyle vurguluyor: "En iyi çözümler laboratuvarlardan değil, teknolojinin sahada nasıl kullanıldığını anlayarak ve bu bilgiyi, ihtiyaçlara göre yineleyerek elde edilir."

Yapay zeka, bulut ve işletme depolama olanaklarının genişletilmesi.

Kapasite-hız dengesinin çözülmesiyle elde edilen kazançlar, ayrı ayrı organizasyonların çok ötesindedir. Güvenilir depolama, küresel teknoloji ekosisteminin temelini oluşturur. Yapay zekada ilerlemeler sağlar, bulut hizmetlerinin genişletilmesine güç verir ve sağlık, ulaşım ve finans gibi alanlarda kritik uygulamaları destekler. Sabit diskler hem kapasite hem de hız konusunda başarılı olduklarında, bu ilerlemeleri yavaşlatabilecek darboğazları ortadan kaldırırlar.

Bunun en iyi örneği olarak olarak yapay zeka iş yüklerini ele alalım. Gelişmiş makine öğrenimi modellerini eğitmek, yoğun işlem taleplerini karşılayabilecek veri çekme hızlarıyla çok büyük veri kümelerine erişim gerektirir. Seagate, veri hızı çekişmesini yönelik çözümleriyle bu tür yeniliklerin kesintisiz olarak ölçeklenmeye devam etmesini sağlar.

Ayrıca Seagate'in işletme depolama çözümlerinin genişleyerek yayılan etkileri, veri merkezleri için toplam sahip olma maliyetlerinin (TCO) düşürülmesine katkıda bulunur. Hem yüksek yoğunluklu hem de hızlı erişime sahip disklerle kuruluşlar, artıklığı azaltabilir ve depolama altyapısı verimsizlikleri ortadan kaldırabilir.

Seagate'in işletme tipi veri depolamanın geleceğine ilişkin vizyonu.

Veri talepleri arttıkça, kapasite ve hız arasında denge kurmak daha da zorlaşacaktır. Seagate'in inovasyon yaklaşımı, sabit disklerin gelişmeye devam ederken bu talepleri karşılayabilmesini sağlar. HAMR ve çift aktüatör gibi teknolojiler, birer nihai varış noktası değil, geleceğin yapı taşlarıdır.

Geleceği değerlendiren Wernow, bu çalışmanın daha geniş kapsamlı etkilerini düşünüyor: "İster daha hızlı analizler, ister daha akıllı yapay zeka, ister teknolojiyi her gün kullanan insanlar için daha iyi bir deneyim olsun, yaptığımız her iyileştirme daha büyük bir şeyi mümkün kılıyor." Mühendislik uzmanlığı sayesinde Seagate, bugünün sorunlarını çözmekle kalmayıp yarının olanaklarını da güçlendiriyor.